Tarımsal Yenilik Platformları – I
1990’lar ve 2000’lerde ‘yenilik sistemlerindeki’ gelişmeler yansımasını tarım alanında da göstermiştir
Çevre tahribatının bütün hızıyla sürdüğü ve iklim
değişikliğinin gün be gün hissedildiği, 2050’de 9 milyar nüfusa ulaşması
beklenen dünyamız için de verimli topraklarını ve doğasını inşaatçılara, enerji
sektörüne ve madencilere kurban eden ülkemiz için de geleceğin en önemli konusu
insanların güvenli beslenmesi olabilir.
Son
yıllarda ülkemizde gıda fiyatlarının sürekli artışına (özellikle yaş sebze ve
meyvede) hemen hiçbir çözüm geliştirilemiyor. Diğer taraftan devam eden
tarımdan kaçışla birlikte ekilen tarım alanları daralıyor ve tarımsal üretimin
azalması nedeniyle tarımsal ürünlerde dış alımımız artıyor. TÜİK verilerine
göre 2003’te 5.265 milyon $, 2016’da 15.638 milyon $ olmak üzere bu dönemde
toplam dışalım 171.069 milyon $ olmuştur. Tarımsal üretimde küçük çiftçinin ve
kadınların hâlâ önemli bir payı var. Bu yazıda tarımdaki olumsuz tabloya bir
ölçüde olumlu katkısı olabileceği düşünülen ve tarımdaki değer zincirinde yer
alan özellikle küçük üreticiyi ve tüketiciyi daha etkin kılacak ve gıda
güvenliğini sağlamaya katkıda bulunabilecek “yenilik platformlarının” tarım
alanına uygulanabilirliği tartışılacaktır.
1980’lerin sonunda kalkınma ajanslarının gündemine giren yenilik
platformları günümüzde araştırma ve geliştirme girişimlerinin yaygın
kullandıkları bir araçtır. 1990’lar ve
2000’lerde ‘yenilik sistemleri’ndeki gelişmeler yansımasını tarım alanında da
göstermiştir. Bir yandan teknolojiye ilgi devam ederken yeniliğin tanımında yer
alan “ürün, üretim yöntemleri ve hizmetlerde yenilik” yapılanmaları ve
kurumsallaşmaları da kapsayacak biçimde tarımda da gündeme girmiştir.
Platformlar ve tarımsal değer zinciri
Hemen bütün dünyada pazar ekonomisinin hükmettiği tarım ve
gıda sektöründeki değer zincirinde bir uçta çiftçiler diğer uçta tüketiciler
sistemin en edilgen tarafları olarak yer almaktadırlar. 1960’ların gübre ve
pestisitlere dayalı Yeşil Devrim’inin beklenen mucizeyi yaratamadığı
deneyiminden sonra tarımda günümüzde “Tarım 4.0” üzerinden yeni mucizeler
beklemenin geri ve gelişmekte olan ülkelere kazandırabileceklerine de şüphe ile
bakmak gerekiyor.
Doğrusal bir yaklaşımla teknoloji transferi ile tarımda
verimliliği arttırmaya çalışmak yerine tarımsal ürünlerin değer zincirinde yer
alan tarafların bir araya geldikleri ve kendi gereksinim ve sorunlarından
hareketle yenilikçi çözümler üretmeyi denedikleri “tarımsal yenilik
platformları-TYP” giderek yaygınlaşan ve deneyim kazanılan bir yapılanma olarak
öne çıkmaktadır. TYP’lerde çiftçiler,
tarımsal girdi tedarikçileri, tüccarlar, gıda üreticileri, araştırmacılar, kamu
temsilcileri, sivil toplum temsilcileri vb. yer alabilirler. Platform üyeleri
sahip oldukları bilgi ve yetkinlikleri bir araya getirerek yenilikçi çözümler
geliştirip uygulayabilirler.
TYP’ler bir köy, bölge, ülke düzeyinde ve sektörel veya bir değer zinciri
kapsamında kurulabilir. Tarımsal konular
farklı biyo-fiziksel[1],
sosyoekonomik ve politik faktörleri etkilemesi ve farklı formal ve informal
kurumları ilgilendirmesi nedeniyle giderek karmaşıklaşmaktadır. Bu nedenle
bütün tarafların bir arada olacağı yapılar ortak ilgi alanlarını tanımlama ve
yönlendirmede verimliliğin arttırılması, doğal kaynakların yönetimi, değer
zinciri geliştirilmesi ve iklim değişikliği sorunlarıyla ilgili stratejiler ve
siyasaların geliştirilmesinde daha etkin olabilirler.
Farklı
tarafların uzmanlık, deneyim ve çıkarlarının bir araya geldiği platformlar
ilgili siyasaların geliştirilmesine, izlenmesine ve değerlendirilmesine ve
giderek sektörle ilgili standartların oluşmasına önemli katkılarda
bulunabilirler. Ayrıca böylesi birlikte siyasa geliştirme süreçleri hızlı
uyarlama ve uygulamanın yaygınlaştırılması olanaklarını da yaratabilir. Pazarın
ve sivil toplumun farklı aktörlerinin bu tür platformlarda bir araya
getirilmesi tarafların çıkarlarındaki ve güçlerindeki farklılıklar nedeniyle
güç asimetrisine dikkat edilmesi gereken karmaşık bir işlemdir. Tarafların
çıkarlarının etkin bir biçimde kaynaştırılması durumunda güçlü değişim
mekanizmalarının oluşturulması olasıdır. Her bir platform özelinde tarafların
sayısı, konunun stratejik önemi, ekonomik boyutu vb. ölçütler ve toplumsal
çıkar dikkate alınarak farklı yapılanmalar ve karar mekanizmaları oluşturmak
gerekebilir.
Tarım gibi
stratejik bir alanda oluşacak platformlar doğrudan ilgili bakanlıklarca
oluşturulabileceği gibi diğer aktörlerce de oluşturulabilirler. Platformların
işleyişinin sürekliliği ve başarısı katılımcılığı esas alan bir demokrasi
kültürünün varlığına da bağlıdır.
Araştırmacıların TYP’lerde yer almaları çok rastlanır bir
durum olmasa da platform konusuna bağlı olarak yeni bir tarımsal uygulama ya da
bilimsel bilgi gerektiren konularda araştırma çıktılarını uygulanması veya alan
araştırması gerektiren durumlarda araştırmacılar da platformlarda yer
alabilirler.
Tarımsal Yenilik Platformları – II
Küçük
üreticinin tarımsal değer zinciri içinde yer alması tarımdan kaçışı
yavaşlatabilir…
Kendi tüketimleri dışında üretilenlerin pazara ulaştırılması
miktarın az olması, ulaşım güçlüğü, pazarlama olanaklarını olmaması, ambalaj,
depolama vb. yetersizlikler küçük üreticinin ve aile işletmelerinin pazara
doğrudan erişimini çok güçleştirmektedir. Oysa ki küçük üreticinin bir biçimde
tarımsal değer zinciri - TDZ içinde yer alması hem tarımdan kaçışı
yavaşlatabilir hem de elde edilecek gelir nedeniyle tarıma ilgiyi arttırabilir.
TZD’de yer alabilmek için çözülmesi gereken sorunlara ise tarımsal yenilik
platformlarında - TYP bir araya gelecek
taraflarca yenilikçi çözümler bulunabilir.
Kadın çiftçilerin özel yeri
Dünyadaki TYP uygulamalarında kadın çiftçilerin özel bir
yeri olduğu görülmektedir. Özellikle aile tarımında ve bahçecilikte, aile ekonomisi ve geleneksel tarım bilgisinin
taşınması ve aktarılmasında kadınların önemi öne çıkmaktadır. Köy yaşamında son
yıllarda kentlerde görülen kadın ayrımcılığının daha az olması kadınların
TYP’lerde daha kolay yer almalarını ve aile ekonomisine katkıda bulunacak
faaliyetler içinde olmalarını sağlayabilecektir.
Kalkınma ajanslarının TYP’lerin oluşumunu özendirmek üzere
destek oluşturma, eğitim verme ve eğitim dokümanı oluşturma programları
hazırlaması uygulama için önemli katkı sağlayacaktır.
Ülkemizin birikimi
Ülkemiz kültüründe ve tarımsal gelişmesinde yer alan üç
önemli birikim TYP’lerin uygulanmasını kolaylaştırabilecektir. İlki, çağdaş
uygulaması 1863’te Mithaş Paşa’nın kurduğu Memleket Sandığı ile başlayan,
1920-1938 arası Atatürk’ün özel ilgisi ile önemli gelişmeler yaşayan, 1961 ve 1982 Anayasalarında da yer alan
kooperatifçiliktir. Günümüzde tarım ve gıda
alanında Gıda Tarım ve Hayvancılık ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı
yaklaşık toplam 13.000’i aşkın kooperatifin üye sayısı 4,5 milyonu geçiyor. 150 yılı aşkın kooperatifleşme
geleneğine ve deneyimine sahip ülkemizde bu durum bir üstünlük olarak tekrar
anımsanmalıdır. Piyasa ekonomisinin ötekileştirdiği ve içini boşalttığı
kooperatifçilik, TYP uygulamalarında ülkemize özgün modellerin geliştirilmesine
de olanak sağlayabilir. İkincisi, kırsal alanda hâlâ uygulanan imece geleneğidir.
TDK Güncel
Sözlükte, “kırsal topluluklarda köyün zorunlu ve isteğe bağlı işlerinin
köylülerce eşit şartlarda emek birliğiyle gerçekleştirilmesi” olarak tanımlanan
imece yöntemi ile birleştirilecek TYP’lerde yenilikçi ve sürdürülebilir
çözümler oluşturulabilir. Üçüncüsü ise Cumhuriyetimizin ilk yıllarından
itibaren tarımda oluşturulan güçlü kurumsal yapılanmalardır. Yine
son yıllarda içi ne denli boşaltılmış olursa olsun bu yapıların (örneğin
tarımsal araştırma enstitüleri) geçmişten gelen bilgi ve deneyimleriyle TYP’lerin bilgi
kaynakları olabilirler.
Örneklerimiz var
TYP’lerle
ilgili dünyadan örnekler yerine ülkemizden verilecek örneklerin
karamsarlığımıza biraz umut olabilir. İlki Türkiye’nin tek komünist belediye
başkanına (Fatih Mehmet Maçoğlu) sahip Tunceli Ovacık’tan. Hazine arazisine yapılan organik nohut ve
fasulye ekiminden elde edilen kazanç, öğrencilere burs, halka yeni otobüs, yüz
aileye gıda yardımı olarak dönüyor. İkinci örnek Artvin Hopa’dan (cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/825929/).
1959’da kurulan Hopa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi yeniden yapılandırılarak
imece usulüyle üretime başladı. Kooperatif, atıl durumdaki çay fabrikasını
yeniden işletmeye soktu, “Hopa Çay” markasıyla “Halk üretiyor, halk işliyor,
halk kazanıyor” sloganıyla yola çıktı. Üretimin her aşamasında kadınlar ve
erkekler birlikte çalışıyor. Çay üreticisi fabrikada işçi olarak da çalışıyor.
Türkiye’nin her yerine kargo ile çay gönderen kooperatifin yöneticileri
“Çukurova’dan domates, Ege’den zeytin, Ovacık’tan nohut, fasulye, Malatya’dan kayısı,
Amasya’dan elma alacağız, yerine çay vereceğiz. Bizim gibi kooperatiflerin
bizimle iletişim kurmasını bekliyoruz” diye konuştu. Üreticiler, tarımsal
kalkınma kooperatifleri, Rize’de kurulan Çay Üreticileri Dayanışma Derneği ve
Çay-Sen’in yanı sıra Tüm Köy-Sen ve Çiftçi-Sen çatısı altında örgütlenmeye
çalışıyor.
Sonuç olarak, toprak, iklim ve coğrafyanın henüz yeterince
küreselleşememesini bir fırsat olarak değerlendirerek ülkemizin gıda
güvenliğinin sağlanması için pazar ekonomisinin her türlü olumsuz etkisi
altında önemli sorunlarını çözemeyen tarım sektöründe yenilikçi farklı araç ve
yöntemler için öneriler geliştirilmesi ve denenmesi gerekmektedir. Tarımsal
çeşitliliğe sahip yerel özgün ürünlerin ve tatların pazara ulaşmasını ve
giderek markalaşmasını sağlamada küçük çiftçi üretimini TDZ içine alabilecek
TYP’lerin oluşturulması bu konuda yardımcı olabilir.
Not: Platform, dış üreticiler ve tüketiciler arasında değer
yaratma etkileşimlerine olanak vermeye dayalı bir iştir. Platform bu
etkileşimler için açık, katılımcı bir altyapı sunar ve bunları yönetme
koşullarını belirler. Platformun kapsayıcı amacı şudur: kullanıcılar arasında
eşleşmeler yapmak ve mal, hizmet veya sosyal paylaşım alışverişini
kolaylaştırıp böylece tüm katılımcıların değer yaratmasına olanak vermek. S.22
“Platform Devrimi, TTGV, ideaport Yayını”
[1] Biyofizik: biyolojik süreçlerin aydınlatılmasında ve
biyolojiye ilişkin sorunların çözümünde fiziksel bilimlerin ilke ve
kavramlardan yararlanan bilim dalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder